Samsung Note 7’nin bataryasının alev alması sonrası hava limanlarında direk marka ismi belirterek anonsların yapılması, Samsung’un itibarını kötü şekilde zedelemişti. Oysa Note 7 2016’nın en iyi telefonu seçilmişti.

İş dünyasındaki insanların beğenerek kullandıkları Note serisi telefonlar, hızlı not alma becerileri, hızları, kameraları, masaüstü tarayıcı modunda açılan web sayfalarında gezerken, bazı özel uygulamalarda kalemin getirdiği kullanım kolaylığı nedeniyle tercih sebebiydi.

2017’nin sonlarına yaklaştığımız bu günlerde Samsung Note 8’i duyurdu. S8 Plus ile birlikte görmeye başladığımız uzun akıllı telefonlar ailesine bir yenisi eklenmiş oldu. 16:9 alıştığımız oran yerine bu telefonların ekranı 18,5 : 9 sinema perdesi oranında. Bu da 1920X1080 Full HD bir Youtube videosu izlerken ekranın sağında ve solunda biraz boşluk kalacak anlamına geliyor. Ancak dikine kullanımda ve çift uygulama aynı anda açıldığında yer kazanıldığı aşikar. Bununla birlikte ergonomi konusunda bazı zorluklar söz konusu, kısa ceplere sığmama ve tek elle kullanamama gibi.

Bu telefonun bir iş telefonu olduğu düşünüldüğünde, bu telefonu kullananlar çoğu zaman belkide laptoplarını bile yanlarına almayacaklar. Bu açıdan baktığımızda telefonun büyüklüğü anlam kazanmış oluyor.

Note 5 kullanıcılarının bu üst modele geçmesi için henüz erken olabilir çünkü çift kamera ve büyük ekran dışında gelen çok önemli bir değişiklik yok. Bir iş telefonunda oyun oynamadığımızı da düşünürsek Note 5’in hızı hala gayet yeterli.

Note 8’in tasarımsal özelliklerini ele alırsak, ekranın iki yanında çok hafif bir edge özelliği olduğunu görüyoruz. Kavisli ekran sevmeyen biri olarak bunun hafif olarak tasarlanması iyi olmuş.

Arka kamera sayısı ikiye çıkmış ve biri optik zoom özelliği katıyor, IPhone’un ilk olarak suduğu bu özelliği Samsung’ta takip etmiş oluyor. Ancak bir farkla! Samsung’un ikinci kamerasında da OIS yani optik titreşim engelleme özelliği bulunuyor. Yazılım tabanlı bokeh etkisi ise bu ikinci zoom kamera ile daha da geliştirilmiş görünüyor.